Rejim deyince?

      Eskiden  fazla  kilolardan kurtulmak için “rejime” girilirdi, şimdi “diyet” deniyor.   Okullu uzmanları bile var: Diyetisyenler!  Kilo vermenin yolunu, yordamını öğretiyor, reçetesini yazıyorlar; dişinizi sıkar eksiksiz  uygularsanız, boyunuza bosunuza, sağlığınıza uygun vücut ağırlığına kavuşabiliyorsunuz.

    Rejimin tıbbi tanımı kabaca bu. Ayrıca kavram olarak coğrafyada , meteorolojide,  hukukta da kullanılıyor. Sırasıyla akarsu rejimi, yağış rejimi, ceza rejimi vb… Siyasi anlamına gelince rejim, devletin bütün temel kurum ve organlarıyla “yönetim tarzını” ifade ediyor.

    Ki… yaşadığımız şu zaman diliminde “zurnanın akordu” burada bozuluyor, notalar burada şaşıyor! Türkiye, “Zurnada peşrev olmaz” atasözünün alt anlamı  olan  “ne çıkarsa bahtına” istikametinde hızla koşturuluyor!    

     Türkiye’nin temeli 1923 Cumhuriyeti’yle atılmış  çağdaş, devrimci, lâik, çok partili demokratik parlâmenter rejimi; yasama, yürütme ve yargı organlarının “kuvvetler ayrımı”  ilkesine göre konumlandığı  devlet  ve  yönetim yapısıyla birlikte “kökten”  değiştirilmek isteniyor.  

                                       Neler oluyor?  

     Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının bütün gücüyle yüklendiği bu değişiklik,  görüşmelerine  geçen pazartesi günü (9 Ocak 2017) başlanan TBMM’de  Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin aktif desteğiyle gerçekleştirilirse, özetle olacak şu:

    Cumhuriyetin 93 yılda  zaman zaman sert ve dramatik aşamalardan, siyasi gerilimlerden geçerek oluşan mevcut  rejiminin   devlet ve yürütme yetkileri  “cumhurbaşkanlığı sistemi” adı altında “tek kişinin egemen iradesine”  teslim edilecek.

     Yasamanın,  yürütmenin,  yargının cumhurbaşkanı ve ekibi tarafından kararnamelerle şekillendirileceği; başbakanlık, bakanlık gibi hükümet unsurlarının  tarihe karışacağı; yürütmenin siyasi partiler ve  TBMM iradesinden soyutlanarak  cumhurbaşkanı ve tayin edeceği  bir  “heyet” eliyle “yürütüleceği” bir dönemin eşiğinde Türkiye.                                     

    Peki, Türkiye Cumhuriyeti’nin 93 yıllık yerleşmiş   “kurumsal rejimi”  ülkeye ne kazandırıp ne kaybettireceği belirsiz böylesine köklü bir ”başkalaşıma” zorlanırken, cumhuriyetin vatandaşları ne âlemde?  18 maddelik anayasa değişikliğinin ne manaya geldiğinin farkında mı? Farkında ise ne kadar farkında?   

                                        Farkında mıyız?   

     TBMM Genel Kurulu’nun anayasada değişiklik teklifini görüşmeye başladığı pazartesi günü itibarıyla durum vahim görünüyor. Çünkü, bu teklif 330 veya biraz üstünde oyla kanunlaşırsa referanduma sunulacak.

    Referandumda Türkiye’nin “yeni” rejimine “evet” veya “hayır” diyecek vatandaş kararını nasıl oluşturacak? Elbet önce 18 maddeyi öğrenerek; gelişmeleri, tartışmaları izleyerek,  okuyarak, bilgilenerek,  aklında, vicdanında tartarak ve  bunlara göre tercihte bulunarak…

   Ne var ki vatandaş bu meseleyle pek ilgili görünmüyor.  Olup bitenleri umursadığı söylenemez. Nereden biliyoruz? Kamuoyu araştırma şirketi ANAR ahalinin nabzını yoklamaya başlamış, oradan biliyoruz. Başka araştırmalar da sıradadır.

     Şimdiki durum şu: Türkiye’nin yönetim yapısını partili cumhurbaşkanlarının eline teslim edecek anayasa değişikliği konusunda; deneklerin yüzde 36’si “hiç bilgim yok” diyor. Yüzde 28 “çok az bilgiye sahip” miş. Yüzde 14 “biraz öğrendim” demiş.

     Bu nasıl bir tablo? Şöyle bir tablo: Bu yüzdeler (toplam yüzde 78)  muhtemel  referanduma kadar “bilgili-isabetli karar” doğrultusunda değişmez, ahali bu “çoğunluk kafasıyla”  sandık başına giderse, sandıktan  çıkacak tercihin Türkiye’yi  nasıl bir Türkiye’ye dönüştüreceğini  kimse kestiremez!

 

                                    Nasıl öğreneceğiz?

    Sağlıklı, dürüst, cesur bilgi iletişim kanalları  arızalıysa;  gazeteler, televizyonlar   internet haber siteleri  halkı ayrıntılı bilgilendirme görev ve sorumluluklarını yeterince yerine getirmiyorlarsa,  iktidarın  dilden düşürmediği ”milletin sağduyusu”, “millet iradesi” gibi kavramlar kendiliğinden   anlam  ifade etmez.

    Etmesi için, vatandaşların  bireyler  olarak  kendilerini bu ülkede olup biten olumlu, olumsuz her şeyden en az siyasi iktidarlar kadar sorumlu hissetmeleri ve gereğini yapmaları şarttır!

    Lâfı bugüne taşırsak, vatandaşlar sadece  cumhuriyet rejimini değiştirme amaçlı   “hayati” girişime değil,  ülkenin kaderini ilgilendiren siyasi iktidar tasarruflarının  her türüne karşı mümkün olan bilgi donanımıyla vaziyet almak durumundadır. İster desteklesin,  ister karşı çıksınlar…  

     “Medya okur yazarlığı” denen kavram ve beceri de özellikle  bugünler içindir  ve ülkesinin ana meseleleriyle ilgilenme  sorumluluğunu yitirmemiş bütün  vatandaşlar için gerekli ve zorunlu niteliktir.

 

                                    Ne yapacağız?

    Ama…Biz vatandaşı cumhuriyet rejimini değiştirme girişimine karşı duyarlı, bilgili ve etkili olmaya davet ederken, insaf terazisini  doğru tutmalıyız: Medya  vatandaşı bilgilendirme görev ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmek zorunda. Getiriyor mu? Hayır.

     Nitelik, içerik ve sayısal olarak siyasi iktidar safına “iltihak etmiş” gazete ve televizyon kanalı çokluğu vatandaşa “temiz bilgi aktarımını” önlüyor. Bu engel karşısında  gayret  hepimize düşüyor!

     Kendisini “iktidar teslimiyetinin” dışında tutan veya böyle hisseden  medya organlarının, vatandaşlar olarak  bizlere düşen bu sorumluluğu  açık, doğru, temiz bilgi desteğiyle “tahkim” etmeleri gerekiyor.

    1923 Cumhuriyeti’nin temel ilkelerine sadakat; çağdaş değerlerini, devrimlerini, devrimci damarını,  ülkemizin bekasını  sahiplenmek için cep telefonlarımızın ıvır zıvırıyla ilgilendiğimiz kadar bilgilenmeye zaman ayırsak kaynak o kadar çok ki… erişme zahmetine katlanırsak referandum sandığına gittiğimizde cumhuriyeti  ve demokrasiyi yeniden kazanmanın yolu açılır!  Sorumluluğumuz  bu kadar büyük ve ağır!

Yayın Tarihi
11.01.2017
Bu makale 1340 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!