-Alo, merhaba Vahdet, nasılsın,
-Merhaba Ağabey, iyiyim, siz nasılsınız,
-Sağol Vahdet’ im. Koçum, unuttun bizi,
-Haklısınız ağabey, uzun süre oldu görüşmeyeli,
-Ya Vahdet, bizim arkadaşın bir çocuğu var, bir stajı varmış, sizde yapıversin,
-Ağabey bu işler sıkıntılı biliyorsun. Hangi okul, bölümü ne,
-Ben de bilmiyorum, sana gönderiyorum, yarın gelecekler. Görüşte, abine yardım ediver,
-Tamam ağabey, gelsinler görüşelim…
-----------------------------------------
-Merhaba, biz ………….., ………………………. Bey’ sizi aramış, staj için geldik,
-Hoş geldiniz. Hangi okul, hangi bölüm,
-…………… okul, ……………….. bölümü,
-Ama bu bölüm bizimle direkt ilgili değil,
-Sizin şirkette şu iki yerden birisi olur.
-İyi araştırmışsınız ama oralar hem konu ile direkt ilgili değil hem de yer yok,
-Ama bugün sürenin son günü. Sizden alınan staj başlama kağıdını okula göndermeliyiz.
……….. Abi sizinle konuşmuş, bize tamam dedi. Biz de başka yer bakmadık. Ortada kaldık.
-Bakın beni zorda bırakıyorsunuz. Ben sadece görüşelim dedim ve üzerinden 1 ay geçti.
-Haklısınız Vahdet Bey ama yan yattı, kürek battı….
----------------------------------------------
Her yıl çevreden gelen bu ve benzeri görüşmelerle staj ve ödev talepleri ile karşılaşırız.
Bu taleplerde ortak bazı özellikler vardır;
· Talep, anne- baba tarafından ya da onların sağladıkları bir yakın dost ilişkisinden gelir,
· Okul ya da öğrenci bu süreçte kesinlikle yoktur,
· Sürenin tamamlanmasına sadece birkaç gün vardır,
· Staj ya da ödev, firmanın konumu ile çok ilgili değildir, unvan uygunluğu yeterlidir,
· Beklenen sadece formlara atılacak bir imzadır.
Her yıl defalarca gerçekleşen bu ve benzeri görüşmeler ile sorumluluk alır, birçok dostun çocuklarına birçok arkadaşınızı arayarak benzeri şekilde yer bulurusunuz. Bu görüşmelerde öğrenci ve okul yoktur. Anne ve baba koşturur. Akademik eğitim yapan gençler aramayı yapmadıkları gibi bu görüşmelere de katılmazlar. Konu, kendileri ile ilgili değil gibidir. Sadece tercih haklarını kullanırlar.
Emin olunki ertesi sabah bu staj başlamaz, başlasa da devam etmez. Anne ve baba sizi sürekli arayarak mazeret anlatır ve izin ister. İş vermeye, istemeye ve yönlendirmeye çalışırsınız. Olmaz. Sonunda konun geleceği yer bellidir; Kötü adam oluruz. Altı-üstü bir form imzalayacağızdır. Neden bu kadar kasıyoruzdur ki.
Her staj-ödev okul, öğrenci ve işyerinden oluşan üç bacaklı bir masadır. Üç bacak yere tam basarsa masanın düzgün durmasından ve işlevsel olmasından söz edilebilir. Uygulamada, okul yoktur. Öğrenci de yoktur velisi vardır. İki bacağın hiç sorumluluk almadığı bu durumda da iş yerleri işi oluruna bırakırlar. Taraflar, sorumluluklarının bilincinde olmadığı için hemen hemen her yer sadece getir-götür işlerine bakan veya çaycılık yapan ya da hiç gelmeyen stajyerler, son gün iki satır karalama bilgi ile ödev yapan öğrencilerle doludur.
Yaşamın, üretimin ve uygulamanın en önemli aşaması olan teori ve pratiğin eşleştirilmesi ve geliştirilmesi işlevinin en önemli basamağı olan eğitim, kendi kısır döngüsünde döner durur, amaç dışı gelişir.
Bu bakış açısındaki stajlarla-ödevlerle hayata giren herkes, hayatlarındaki görevleri de bu bakış açısıyla yapar, bu bakış açısıyla makamlar alırlar. Görgüleri ve bilgileri de bu düzeydedir.
Bundan, bugün ve yarın hepimiz kaybederiz.