Üreten Toplumdan “Tüketici Toplum” a

 Bilindiği üzerine 2012 yılında Büyükşehir Yasası değiştirilmişti. Bir kısmı hemen yürürlüğe giren 6360 sayılı yasa 30 Mart 2014 yerel seçimlerden sonra tamamen uygulamaya sokulacak. T.C’ nin il özel idarelerinin yüzde 36’sı, belediyelerin yüzde 53’ü, köylerin yüzde 47’si kapanacak.
KÖYLÜMÜZ BAŞINA GELECEKLERDEN Bİ HABER!!!
2012 yılının Kasım ayında İstanbul Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde “Türkiye nereye gidiyor” konulu panel yapılmıştı. Panelin konuşmacıları CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler ve İstanbul Gerçeği yazarı Turgut Ünlü idi. Panelde asıl konu Büyükşehir Yasasıydı. Güler, Büyükşehir yasası olarak çıkan kanunun aslında “Bütün Şehir yasası” olduğunu belirterek “İstanbul gibi neredeyse tamamı kent haline gelmiş bir kentte bu yasayı uygulamakla Konya gibi yüzölçümü birçok Avrupa ülkesinden büyük bir ili aynı yöntemle yönetmek mümkün değildir. Bu yasa ile Mahallenin, mahalle muhtarının hiçbir tüzel kimliği yoktur, köylerin bütün hakları ve mal varlıkları büyükşehirlerin eline geçecektir, bu da bir rant kapısından başka bir şey değildir.
KÖYLÜYE “ARAZİNİZİN DEĞERİ ARTACAK” DENİLİYOR.
Yalan. Çünkü köylünün arazisinin değeri artmıyor, satış fiyatı belirleniyor. Köylü arazisini belki daha pahalıya satacak ama sonra ne olacak, muhtemelen kendi arazisini alanların yanında hizmetli olacak. Bunlar satış fiyatının artacak olmasıyla köylüyü kandırıyorlar.”Demişti.
Güler, mahalleye dönen köylerdeki bedava bazı hizmetlerin de artık parayla olacağını, vergi sisteminin değişeceğini, köylülere pek çok ek yükümlülükler geleceğini de örnekler vererek anlatmıştı. Fakat bu uyarılar dikkate alınmadı.
1NİSAN 2014 SABAHI ÜLKEMİZİN 16 BİN KÖYÜNÜN TÜZEL KİŞİLİĞİ YOK EDİLECEK!
Yerel seçime kısa bir süre kaldı. Ama Büyükşehir yasasının yanlışlıkları yeteri kadar halen anlatılamadı. Devlette, yargıda ve poliste AKP Hükümeti ile Gülen Cemaati arasında güç savaşı var. Seçimi etkileyecek rüşvet ve yolsuzluk dosyaları yaratılan, “suni gündemler” nedeniyle ana gündeme olması gereken yerel seçimler ve Büyük şehir yasası siyasilerin gündemde yok…
Kuraklık, tarım ve başımızın tacı “köylülerimiz”,  kırsal kesimin sorunlarıyla büyükşehir yasasının bu kesim üzerindeki 31 Mart 2014 sabahı ortaya çıkacak ve köylüleri yerinden yurdundan edecek bu “eyalet yasası” ile kim ilgileniyor? Hangi siyaset ve siyasetçiler köylünün yanında, hangi rant ve rantiyeciler köylünün merasının ve onların kullanımında olan ”hazine arazilerin” peşinde…
KÖYLÜ ŞEHİR YAŞAMINA UYUM SAĞLIYABİLİRMİ?
Ülkemizde 31 Mart sabahı 16 bin 82 köyümüzün adı ve “adiyetleri”  haritadan silinecek. Yetmedi belediyeleri olan 600 belde, belediyeleri kapatılarak köy olacak. Bu yok oluş ve getirilen ek vergilerin ülkemizin tarıma, kültürümüze, sosyal yaşantımıza acaba nasıl bir darbe vuracak. Köylü bu “şehirli yaşama” alışabilir mi?
 “Büyükşehir Yasası” ile ülkenin nüfus yapısı bir gecede değişti. Kırsalda yaşayan nüfus yüzde 24’ten yüzde 9’a indi. Yasa ile nüfus değiştiren belki de ilk ülke olduk. Yasa 1 yıldır uygulanıyor ve bunun alt yapısı adım adım düzenleniyor. Ancak, köylünün yaşamlarında asıl değişim 30 Mart yerel seçimlerinden sonra yaşanacak.
KÖYLERDE AHIR VE KÜMESLER YASA GEREĞİ KAPATILACAK!
 Kırsalda, köyde yaşayanlar mahalle olarak bağlandıkları belediyeye su parası, emlak vergisi, verilen hizmetler için katılım payı ödemeye başladıklarında başlarına örülen çorabın farkına varacak. Ahır ve kümeslerinin köyün dışına çıkarmaya başladıklarında bu yasanın yanlışlıklarını daha iyi görecekler.
Bunun ilk örneği geçtiğimiz Aralık ayında Bodrum’da yaşandı.
Büyükşehir yapılan Muğla’da, Bodrum Kaymakamlığı İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü 17 Aralık 2013’te ‘Umumi Hıfzıssıhha Kararı’ başlıklı bir yazıyı ilçedeki tüm belediye başkanlarına ve köy muhtarlarına gönderdi. Büyükşehir Yasası ile birlikte “köy” kimliğinden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen yerlerde operasyon başladı. Köylülerin ahır ve kümeslerini yerleşim alanlarının dışına taşımaları istendi!
Bodrum İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından köylere gönderilen resmi yazıda, yerleşim alanına yakın bölgelerde hayvancılık yapılmasının “Umumi Hıfzısıhha Kararı” gereğince yasaklandığı duyuruldu. Bodrum Kaymakamlığı aracılığıyla köy muhtarlarına gönderilen yazıda, köylülerin ilçe merkezi, belde ve köylerdeki tüm ahır ve kümeslerini “ivedi olarak” kaldırmaları ve yerleşim alanlarının dışına taşımaları istendi.
KÖYLÜ KÜMESİNİ NEREYE TAŞISIN?
Kaymakamlık’tan gönderilen yazı, köy muhtarlarının eline ulaştı. Muhtarlar ise şaşkın! Çömlekçi Köyü Muhtarı, Mustafa Oral, “Köylümüze bu yasağı nasıl anlatacağız? Bir ahırda bir ya da iki ineği olan, kümesinde üç beş tane tavuk besleyen ve geçimini bu hayvanlardan elde ettiği sütü, yumurtayı satarak kazanmaya çalışan insanlar, bu kararı nasıl uygulasın? Nereye taşısınlar? Köylüler perişan olacak” diye konuştu. Yakaköy Muhtarı Halil Kıy da, “Bu yasakla birlikte, köylü ineğini, tavuğunu satıp üretimden vazgeçecektir. Başka çare yok. Köylere gidip taze yumurta, süt alma devri bitti” yorumunu yaptı. Sorun sadece köylerin mahalleye dönüşmesi nedeniyle ahır ve kümeslerin taşınması değil, demokrasinin en küçük birimi olan köyler yok olacak.
“BÜTÜNŞEHİR YASASI” KÖYE VE KÖYLÜYE NELERE MAL OLACAK.
Köy tüzel kişiliğine ait mera, yaylak ve diğer tüm varlıklar belediyelere devredilecek. Tarım alanları, meralar, yaylalar imara açılacak. Mevcut durumda,  tarımsal üretimden zaten para kazanamayan çiftçiler ellerindeki toprağı satacak ve üretimden çekilecek. Uygulanan politikalarla bir süredir “sistemli olarak”  tarımdan koparılan küçük çiftçilik tamamen yok edilecek. Devletin, Çiftçi Kayıt Sistemi kayıtlarına göre son 10 yılda 500 bin çiftçi sistemden çıktı.
Tarımdan kaçışı ekilmeyen alanlarda doğruluyor. Tarımdan kaçışın önemli nedenlerinden birisi de yüksek girdi fiyatları. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre, 2002’de ÜRE gübresinin tonu 237 lira iken 2013’te 981 liraya yükseldi. Aynı dönemde DAP gübresinin tonu 354 liradan 1217 liraya çıktı. Mazotun litresi Ocak 2002’de 94 kuruştu. Şu anda 4,5 lira. Yaklaşık yüzde 300 artış. Hangi tarım ürününde son 10 yılda yüzde 300 artış oldu?
Bu yüksek girdi maliyetleriyle üretim yapmak ve üretimi sürdürülebilir kılmak adeta olanaksız hale geliyor. Çünkü köylünün üretim için girdi fiyatları artarken tarım ürünlerinin fiyatı aynı oranda artmıyor. Artırılmıyor!
Büyükşehir Yasası ile çiftçilerin tarımdan ve “doğduğu topraklardan” kaçışı daha da hızlanacak. Kentin mahallesine dönüşen köylerde kim üretim yapar? Ki “bütünşehir yasası” üretim yapılmasına, kümes ve ahır yapılmasına izin vermiyor. Düşünebiliyor musunuz? Kümesi ve ahırı olmayan köylü!
BÜYÜKŞEHİR YASASIYLA KÖY ARAZİLERİ RANTA VE RANTİYECİYE AÇILACAK
Ülkemizde son 30 yılda tarım topraklarının amaç dışı kullanımında büyük artış var. Türkiye ovalarını, sulak alanlarını kaybetti. Bunda merkezi hükümet kadar yerel yönetimlerin özellikle de belediyelerin çok büyük rolü var. Birçok belediye başkanı tarım arazilerinin üstüne sanayi tesisi, turizm tesisi veya toplu konut yaparak, Çünkü onlar Yönettikleri yerin ancak sanayi, turizm veya yapılaşma,”betonlaşma” ile gelişeceğine inanıyorlar. Yasa ile hem imar yönünden hem de arazi kullanımı açısından belediyelere ve valiliklere verilen yetkilerle daha çok tarım toprağı ranta dönüşecek. Daha çok tarım toprağı kaybedilecek ve amaç dışı kullanılacak.
Özetle, 31 Mart sabahı köylerle birlikte demokrasinin en küçük birimi olan köy yönetimi, binlerce yıllık tarih, kültür, gelenek ve görenekler, yerel lezzetler, sosyal yapı da silinecek. Üretken, üreten toplumdan tüketen “tüketici toplum” haline zaten getirilen halkımız 30 Mart 204 sonrası gidişatı yasalara bağlanarak toprağından atılıyor… Bunu hiç düşündünüz mü?

Yayın Tarihi
26.01.2014
Bu makale 6150 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!