ÇEVRE

ANTALYA'NIN HAVASI S.O.S VERİYOR..

ANTALYA KENT KONSEYİ TARAFINDAN HAZIRLANAN HAVA KİRLİLİĞİ RAPORUNA GÖRE, ANTALYA'DA HAVA TEHLİKELİ BOYUTTA ÇIKTI

Antalya Kent Konseyi’nce hazırlanan ‘Antalya Hava Kalitesinin Durumu ve Öneriler’ başlıklı araştırmanın sonuçları açıklandı. Buna göre, Antalya’da hava kirliliği hem ülke ve hem de Avrupa Birliği (AB) sınır değerlerinin üzerinde     çıktı.                                                                 

Antalya Kent Konseyi’nce hazırlanan ‘Antalya Hava Kalitesinin Durumu ve Öneriler’ adlı raporda önemli tespitlere yer veriliyor. 2008-2015 yılları arasında yapılan ölçümlere göre, Antalya’nın yıllık partiküler madde konsantrasyon değerleri ülkemiz sınır değerlerinin altında ancak Avrupa Birliği (AB) sınır değerlerinin üzerinde. 2016 yılında ise 53 mikrogram/metreküp olarak belirlenen yıllık konstrasyon değeri hem AB (40 mikrogram/metreküp), hem de ülkemiz sınır değerlerinin (52 mikrogram/metreküp) üzerinde tespit edildi.

2019’A KADAR AB SINIR DEĞERLERİNE ULAŞILMALI

2008 yılından itibaren Avrupa Birliği’ne uyum kapsamında tüm illerde bazı atmosferik kirleticilerin ölçümünün yapılmakta olduğuna dikkat çekilen raporda, “Hava kalitesinin iyileştirilmesine yönelik olarak kademeli bir şekilde kirletici konsantrasyonları için yönetmeliklerde belirlenen sınır değerlerin 2019 yılına kadar AB sınır değerlerine düşürülme zorunluluğu var. Yıllık 10 mikrometreden küçük partiküler madde ortalaması için AB sınır değeri 40 mikrogram/metreküp iken, 2016 yılı için ülkemizdeki sınır değer 52 mikrogram/metreküp olarak ölçülmüştür. Günlük partiküler madde ortalama değerleri AB yönetmeliklerinde 50 mikrogram/metreküp olarak tanımlanmış ve bu değerin bir takvim yılında 35 defadan fazla aşılmaması gerektiği vurgulanmıştır. Ancak ülkemizdeki 2016 yılı günlük ortalama sınır değeri 80 mikrogram/metreküptür” deniliyor.

SONUÇLAR VAHİM

Bakanlık ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ölçüm verilerinin yer aldığı rapordaki günlük sınır değerlerin aşımı sayısı incelendiğinde ise daha vahim bir sonuç ile karşılaşılıyor. 39 kez ulusal günlük sınır değer olan 80 mikrogram/metreküp aşılırken, 175 kez AB günlük sınır değer olan 50 mikrogram/metreküp değerin aşıldığı ortaya çıkıyor. AB mevzuatına göre ise günlük sınır değer bir takvim yılında en fazla 35 kez aşılabilir.

TRAFİK KAYNAKLI YOL TOZU

Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda ise ince partikül boyutu olan 2,5 mikrometreden küçük partiküler maddelerde yanma kaynaklı emisyonların en önemli kaynak olduğu ayrıca kaba partikül boyutu olarak bilinen ve boyutları 2,5 mikrogram ile 10 mikrogram arasında olan partiküler maddeler için en önemli kaynağın trafik kaynaklı yol tozu olduğuna dikkat çekiliyor. Aynı çalışmada liman bölgesinin yaz aylarında da önemli bir yanma kaynaklı emisyonlarından Antalya’nın etkilendiği konusuna vurgu yapılıyor.

Kış ve yaz ayları için ayrı ayrı yapılan değerlendirmede ise önemli sonuçlara ulaşıldığına işaret edilen raporda, “Kış ve yaz ayları ortalama konsantrasyonlarının sırasıyla 72 mikrogram/metreküp ve 46 mikrogram/metreküp olduğu belirlenmiştir. Hem kış hem de yaz ayları için sıradan günlerde ölçülen konsantrasyonlar incelendiğinde ise her iki dönemde de 42 mikrogram/metreküp değerine ulaşılmıştır. Bu iki analiz sonucu kış aylarında 30 mikrogram/metreküplük bir fark ortaya çıkmıştır. Mevsimden bağımsız olarak Antalya atmosferinde çeşitli kaynaklardan dolayı partüküler madde konsantrasyonu 42 mikrogram/metreküpdür. Bu partüküler madde değeri 2019 yılında uymamız gereken AB sınır değerlerinin üzerindedir. Antalya’da öncelikle sıradan günlerde ölçülen partüküler madde değerini düşürmek gerekmektedir. Antalya’nın insan kaynaklı en önemli partiküler madde kaynağı trafiktir” ifadelerine yer veriliyor.

Raporda, partiküler madde değerlerini düşürmeye yönelik çözüm önerileri ise şöyle sıralanıyor:

  1. Antalya’da daha detaylı çalışma yapılarak partiküler madde konsantrasyonuna etki eden kaynakların katkı oranları tüm şehirde belirlenmelidir. Bu konuda Üniversitemiz olarak gerekli çalışmalar kısmen sürdürülmektedir. Ancak tüm şehir ölçeğinde benzer bir çalışma yürütülmelidir.
  2. Mahalli Çevre Kurulu tarafından izin verilen yerli (5500 kcal, %25 kül) ve ithal (7400 kcal, %15 kül) kömür kullanımına yönelik yapılan çalışma sonucu, yüksek kalorimetrik değere sahip ithal kömür kullanımının Antalya hava kalitesini iyileştirmeye yetmeyeceği belirlenmiştir. Dolayısıyla kömüre alternatif olarak Antalya genelinde doğalgaz kullanımının yaygınlaştırılması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Özellikle gelir seviyesi düşük kesime doğalgaz kullanımına yönelik teşvik verilmelidir.
  3. Şehirde satılan kömürlerin standardının Antalya Büyükşehir Belediyesi ekiplerince daha iyi takip edilebilmesi ve kalitesi düşük kömürün alıcıya ulaşmasını engellenmesi amacıyla kömür satışı yapan şirketlerin bir merkezde toplanarak şehre giren ve şehre satılan tüm kömürlerin aynı meyve sebze halinde olduğu gibi kontrol altında tutulması önerilmektedir.
  4. İthal ve torbalanarak şehre getirilen kömürler için gerekli yasal düzenleme yapılarak içeriğinin Antalya Büyükşehir Belediyesi ekiplerince tespit edilmesi gerekmektedir. Mevcut düzenlemede torbalanmış kömürler ve ithal kömürlerin şehre giriş ve satışında herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.
  5. Kömür kullanımının yasaklanmasının mümkün olmadığı bilinmektedir. Bu konuda Mahalli Çevre Kurulu tarafından tavsiye edilen akşam ilk yakım saati 16:00-18:00 yerine, rüzgarın karadan denize doğru kararlı bir şekilde esmeye başladığı 20:00-21:00’e alınmalıdır.
  6. Trafik kaynaklı emisyonların azaltılmasına yönelik olarak adımlar atılmalı, temiz toplu taşıma (metro, tramvay, elektrikli otobüs) yaygınlaştırılmalıdır.
  7. Bisiklet kullanımının yaygınlaştırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı, yeni bisiklet yolları açılmalıdır. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarına dağıttığı bisiklet ile işyerlerine ulaşım düşüncesi diğer kamu kuruluşlarınca da desteklenmelidir.
  8. Yurt dışında yaygınca kullanılan bir yöntem olan araba imecesi (car pool) yapıla bilinmesi için ortam hazırlanması, araç kullanımını azaltacaktır.
  9. Şehir merkezine Euro5 ve Euro6 emisyon standartlarını sağlayan araçların alınması, şehir merkezindeki hava kalitesini olumlu yönde etkileyecektir.
  10. Bunların yanı sıra, tüm şehirde kullanılan araçların bakımlarının yapılmış olması ve bunun takip edilebilir olması tüm şehrin hava kalitesine olumlu yönde katkı sağlayacaktır.
  11. Seralarda güneş enerji ile elde edilen elektrik enerjisinin kullanımının teşvik edilmesi, kırsal bölgelerdeki hava kalitesini olumlu yönde etkileyecektir.
  12. Evlerde güneş enerjisinden elektrik enerjisi elde edilmesine yönelik fizibilite çalışması yapılması ve bu konuda yatırım yapmak isteyenlere teşvik verilmesi uzun vadede Antalya hava kalitesini iyileştirecektir.
  13. Evlerde ısı izolasyonuna yönelik çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu durum evlerde kullanılan yakıt miktarında düşmeye sebep olacaktır.
  14. Elektrikli araç kullanımının başta kamu sektörü olmak üzere (otobüs ve makam araçları) bir çalışma başlatılması ve elektrikli araçların sahiplenilmesine yönelik teşviklerin yapılması uzun vadede örnek teşkil edecektir.

OZON KİRLİLİĞİNE DİKKAT!

Bunların yanı sıra Antalya’nın hava kalitesini olumsuz yönde etkileyen önemli sorunlardan bir diğerinin de yere yakın seviyelerde oluşan ozon oluğu vurgulanan raporda şöyle deniliyor:

“Ozon fosil yakıtların yanması sonucu atmosferde oluşan bir gazdır. Ozon kuvvetli bir oksitleyici olduğu için tehlikelidir. Özellikle solunum yolu hastalıklarına sebep olmakta ve tarım ürünlerine zarar vermektedir. Ancak Antalya genelinde sabit bir istasyondan elde edilmiş olan herhangi bir ozon verisi bulunmamaktadır. Dolayısı ile ozon kirliliğinin boyutları bilinmemektedir.

İÇ ORTAMLAR YETERİNCE HAVANDIRILMIYOR

Antalya’nın diğer bir sorunu ise ev, iş ve okul ortamı hava kalitelerinin bilinmemesidir. Antalya’da iç ortamlar, yaz aylarında nem ve sıcaklıktan, kış aylarında ise soğuktan dolayı dış ortamdan izole bir vaziyettedir. Yaz ve kış aylarında iç ortamlar yeterince havalandırılmamaktadır. Bu durum iç ortamlarda hava kalitesinin düşmesine sebep olmaktadır. İç ortamların havalandırılması konusunda halkımızın bilinçlendirilmesi gerekmektedir.”

Yayın Tarihi
11.03.2017
Bu haber 741 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!