ERDEM: "BAŞKANLARIMIZ SAHİBİ OLDUKLARI FESTİVALDE NİÇİN YOKLAR"

İl Başkanı Erdem: “Tüm hazırlıkların ardından Başkanlarımız da 16 Haziran perşembe günü yapılacak açılışta yer alıp kendi ilçelerini bu kez de Moskova’da anlatmayı daha doğrusu anlatabileceklerini düşünüyorlar. Ancak, olağanüstü hal uygulaması kapsamında İçişleri Bakanlığı’nın Belediye Başkanlarımıza vermesi gereken yurtdışı çıkış izinleri herhangi bir açıklama yapılma gereği duyulmaksızın verilmiyor.” dedi.

Aday oldukları ilçelerde yüzde 50’nin üzerinde oyla seçilen ve Muratpaşa’da, Konyaaltı’nda, Kemer’de, Manavgat’ta yerleşik on binlerce Rus vatandaşına da hizmet sunan, onlarla beraber sevinen, beraber üzülen, komşuluk yapan Belediye Başkanlarımız Rusya’ya gidemiyor. Diye belirten Erdem: “Neredeyse baştan sona Antalya’dan CHP’li belediyelerin çalışmalarından oluşan festivale başkanlarımız katılamıyor. Neden katılamadıklarını bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, Başkanlarımız bir parçası değil neredeyse sahibi oldukları festivalde yoklar. Giden kim, Antalya Valisi, giden kim Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü, giden kim Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı. Yani AKP hükümeti orada. Kim yok? Başından beri Rusya – Türkiye krizinin sonuçların Antalya için felaket anlamına geleceğini anlatanlar yok, bu krizin Antalya’yı etkilememesi için elini taşın altına koyanlar yok.” Diye tepki gösterdi.

CHP Antalya İl Başkanı Mustafa Erdem yaptığı yazılı açıklamasında şunları söyledi;

“Rusya’da bir festival başladı, adı ‘Türkiye Festivali.’ Moskova’da Krasnaya Presnya Parkı'nda 165 dönümlük alanda 3 gün sürecek festival, Kültür ve Turizm Bakanlığı, desteğiyle gerçekleştiriliyor. Yani altında hükümetin imzası var. Festivalin iddiası o kadar büyük ki; 100 bin ziyaretçinin geleceği 100 milyon kontak kurulacağı ifade ediliyor. Tanıtım toplantısı Mayıs ayında İstanbul’da yapıldı. Festival’in amacı, en basit ifadelerle, Kasım 2015’te düşürülen Rus jetinin ardından iki ülke arasında yaşanan krizin Antalya’da yarattığı enkazın ortadan kaldırılmasına yardımcı olmak.

Antalya Valisi Sayın Münir Karaoğlu da işte tam da bu nedenle organizasyonun ortasında yer alıyor. Hazırlık sürecinde, Antalya’da belediyelere çağrı yapılıyor, ‘Türkiye Festivali’nde yer alın’ deniyor. Festivalde yer almak parayla. En küçük stant 10 bin dolardan başlıyor 45 bin dolara kadar çıkıyor.

Sadece Antalya’nın değil Türkiye ve dünyanın en önemli turizm merkezlerindeki CHP’li belediye başkanlarımız böylesine bir çağrıyı kent adına karşılıksız bırakmıyor. Stantlar kiralanıyor, broşürler hazırlanıyor, her şey düşünülüyor.

BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ RUSYA’YA GİDEMİYOR

Tüm hazırlıkların ardından Başkanlarımız da 16 Haziran perşembe günü yapılacak açılışta yer alıp kendi ilçelerini bu kez de Moskova’da anlatmayı daha doğrusu anlatabileceklerini düşünüyorlar. Ancak, olağanüstü hal uygulaması kapsamında İçişleri Bakanlığı’nın Belediye Başkanlarımıza vermesi gereken yurtdışı çıkış izinleri herhangi bir açıklama yapılma gereği duyulmaksızın verilmiyor.

Aday oldukları ilçelerde yüzde 50’nin üzerinde oyla seçilen ve Muratpaşa’da, Konyaaltı’nda, Kemer’de, Manavgat’ta yerleşik on binlerce Rus vatandaşına da hizmet sunan, onlarla beraber sevinen, beraber üzülen, komşuluk yapan Belediye Başkanlarımız Rusya’ya gidemiyor.

AKP HÜKÜMETİ ORDA ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYANLAR YOK

Neredeyse baştan sona Antalya’dan CHP’li belediyelerin çalışmalarından oluşan festivale başkanlarımız katılamıyor. Neden katılamadıklarını bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, Başkanlarımız bir parçası değil neredeyse sahibi oldukları festivalde yoklar. Giden kim, Antalya Valisi, giden kim Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü, giden kim Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı.

Yani AKP hükümeti orda. Kim yok? Başından beri Rusya – Türkiye krizinin sonuçların Antalya için felaket anlamına geleceğini anlatanlar yok, bu krizin Antalya’yı etkilememesi için elini taşın altına koyanlar yok. Kim var, belediye bütçelerinden kendisine festival yaptırıp 2015 krizini sadece talihsiz olay olarak geçip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a övgü düzenler var.

Muratpaşa Belediye Başkanımız. İçişleri Bakanlığı çıkış izni vermedi. Sayın Ümit Uysal, festivalde olsa, 6 Temmuz’da başlayacak ve Dünyada Kaleiçi gibi eski kent merkezlerine sahip şehirleri buluşturan Kaleiçi Festivali’ne Rus halkını davet edecekti. Festival de bir de Rusya sokağı oluşturacakların zaten gelecek yıl festivale Rusya’yı onur konuğu olarak davet etmeye şimdiden hazırlandıklarını anlatacaktı.

Manavgat, sahip olduğu yatak kapasitesi 250 binin üzerinde. Antalya’ya her yıl gelen turist sayısının neredeyse 3’te biri Manavgat’ta tatilini geçiriyor. Ülke ekonomisine katkısı, normal bir turizm sezonunda 4 milyar dolar civarında. Türkiye turizminde böylesi öneme sahip Manavgat’ın Belediye Başkanı Şükrü Sözen de izaha muhtaç kararla Rusya’daki festivale katılamıyor.

Rusya’da düzenlenen festivalde yer almasına izin verilmeyen Konyaaltı Belediye Başkanımız. Konyaaltı, Antalya’ya gelen Rusların yoğun olarak yaşadığı bir ilçemiz. Onlara da hizmet ediyor. O, AKP hükümetinin Rusya ile tekrar kurmaya çalıştığı bağı çoktan kurmuş, hiçbir sıkıntı yaşamıyor, yaşatmıyor..

Döşemealtı Belediye Başkanımız. Ona da izin verilmiyor. Halbuki, gitmiş olsa Döşemealtı’nın tarihi insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyleyecek, merak edenleri Karain Mağarası’na davet edecekti, Büyük İskender’in yeryüzünde fethedemediği tek şehir Termessos’u anlatacaktı.

Kemer, sahip olduğu turistik tesislerdeki yatak sayısı nüfusunun 2 katından fazla. Rusların en fazla tercih ettiği turizm bölgelerini başında geliyor. Belediye başkanımız Sayın Mustafa Gül’ün uçak düşürme krizinin patak verdiği Kasım 2015’te aldığı sorumluluk hala tazeliğini koruyor. O dönem hükümetin yarattığı kriz, “Antalya’yı, Kemer’i teğet geçsin” diye uğraşan Başkanımız Mustafa Gül, şimdi Rusya’da değil.

SADECE CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI DEĞİL MHP’Lİ BAŞKANLARDA YOK

Sadece CHP’li belediye başkanları değil MHP’li Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel de yok. Sayın Yücel, 15 Haziran’da yaptığı açıklamada Cuma günü ayın 16’sında gerçekleyen açılışta Rusya’da olacağını ve 250 metrekarelik alanda Alanya’yı tanıtacaklarını söylüyor ama ne açılışta ne de sonrasında yer alabiliyor.

OHAL ilan edileli neredeyse bir yıl olacak ve bu sürede Türkiye kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) yönetilen bir ülke haline getirildi. OHAL artık bir keyfilik rejimidir. Yakın tarihimizde bu derece keyfi bir rejim hiçbir zaman görülmemiştir. Bu rejim isterse kendi muhalif gördüğü gazetecileri tutuklar isterse bir gecede binlerce akademisyenin sadece işsiz değil çalışamaz hale getirir, isterse hak aramayı ister yargıda ister sokakta engeller.

Bu keyfiyet rejimi isterse, vatandaşın vergileriyle oluşturulan belediye bütçelerinden festival yapar ama sadece kendi yüzünü gösterir, diğer yüzlere tahammül edemez. İşte bu nedenle biz, CHP, ‘Adalet’ istiyoruz.” Dedi.